Transpozon Nedir?

Transpozonlar genom içerisinde hareket edebilen, kromozomlar arasında "sıçrayabilen" kısacası yer değiştirebilen düşük kompleksteki genetik elementlerdir.

Genomda hareket edebilen transpozonlar, zıplayan gen ya da junk DNA olarak biliniyorlar. Türkçe'de zıplayan/sıçrayan gen olarak da geçiyor. Mutasyonlara sebep olabiliyor ve kanser, hemofili, Duchenne Muskuler Distrofi (DMD) gibi hastalıklarda da ilişkilendirilmiştir.

Transpozonlar kendilerini bulundukları konak hücre genomundan kes-yapıştır veya kopyala-yapıştır mekanizmalarıyla çoğaltabilecek enzimlere sahipler.

Bir hücrenin genomunda farklı yerlere, transpozisyon olarak adlandırılan bir süreçle hareket edebilen DNA dizileridir. Bu süreç ile mutasyonlara ve genomdaki DNA miktarının değişmesine neden olur.

Genomun %45'inden fazlasını, moleküler kopyala-yapıştır veya kes-yapıştır mekanizmaları aracılığıyla 'hareket edebilen' "zıplayan genler" adı verilen transpozon adı verilen dizilerden oluşur.

Sıçrayan genler (transpozonlar) ilk olarak 1940’larda Nobel Ödüllü sitogenetikçi Barbara McClintock tarafından ifade edilmiştir. Barbara McClintock, transpozonları keşfi sayesinde Nobel ödülünü kazanan kadın bilim insanlarından biri olmuştur. Transpozonlar insan genonumda da bulunuyorlar.

Barbara McClintock

Transpozon keşfiyle 1983 Nobel ödülünü alan, dünyanın en önemli sitogenetikçilerinden biri olarak kabul edilen McClintock, mısır sitogenetiği dalında öncü çalışmalarda bulunmuş, ilk kez mısırın genetik haritasını çıkarmıştır.